İzmir’in gözde takımlarından Göztepe'nin genç oyuncusu Barış Kucuk, geçtiğimiz yıl geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Bu üzücü olay, hem sporseverleri hem de genç futbolcunun ailesini derinden etkilemiş, gündeme oturmuştu. Kazayla ilgili olarak düşük bir ceza verilen sanığın yargı süreci, özellikle Barış’ın ailesi ve sevenleri tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Şimdi ise, meydana gelen yeni gelişmelerle birlikte kaza davasının istinaf mahkemesinden döndüğü öğrenildi.
Kaza, 2022 yılının Haziran ayında gerçekleşti. Barış, antrenmandan dönerken, direksiyon hakimiyetini kaybeden bir sürücünün çarpması sonucu ağır yaralanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Tüm müdahalelere rağmen, genç futbolcu kurtarılamamış ve 22 yaşında hayata veda etmişti. Olayın ardından açılan dava, kamuoyunda büyük yankı bulmuştu. İlk mahkeme, kazada sürücünün dikkatsizliğini göz önüne alarak ceza vermiş olsa da, verilen cezanın yeterli olmadığına dair yoğun bir eleştiri süreci yaşanmıştı. Göztepeli Barış için adalet arayışında olan ailesi, olayı sonuna kadar takip edeceklerini açıklamışlardı.
İstinaf mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı 2-0’lık oy birliğiyle bozdu. Mahkeme, kazanın meydana gelmesindeki dikkatsizlik ve ihmalin daha ağır bir ceza verilmesini gerektirdiğini belirtti. Bu karar, sadece Barış’ın ailesi için değil, aynı zamanda toplum için de önemli bir dönüm noktası oldu. Zira genç bir hayatın kaybolmasıyla sonuçlanan bu kaza, trafik güvenliği ve sürücü sorumluluğu konularında yaklaşımın gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. insanlar, bu tür olayların tekrarlanmaması için daha dikkatli olunması gerektiğine dair mesajlar verdi. Barış'ın hatırası, onu sevenler ve futbolseverler arasında her zaman yaşayacak. Ancak bu tür trajik olayların önlenebilmesi için yasaların ve denetimlerin artırılması gerektiği, yargı kararlarıyla daha da somutlaşmış oldu.
Sonuç olarak, Göztepeli genç futbolcu Barış'ın hayatını kaybetmesine neden olan kaza ile ilgili olarak devam eden yargı süreci, toplumda adalet arayışının çok önemli bir örneğini oluşturuyor. İstinaf mahkemesinin kararı, sadece Barış’ın ailesi için değil, geniş bir kitle için de 'adalet' anlamına geliyor. Toplum olarak, bu tür acıların bir daha yaşanmaması için her bireyin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği vurgulanıyor. Barış’ın anısına duyulan özlem, adaletin yerini bulması yolunda atılan adımlar sayesinde daha da anlam kazanıyor.